Anne Babalar Buraya

OKULA DÖNÜŞÜMÜZ MUHTEŞEM Mİ OLACAK?

Pandemi dönemiyle verilen ara ve ardından gelen yaz tatilinden sonra çocuklar eski okul düzeniyle aynı şekilde eğitim yılına bir başlangıç yaptılar.

➡Peki her şey eskisi gibi olacak mı?

➡Çocukların birbirlerini görmelerinden aldıkları sosyal destek, öğretmenleriyle yüz yüze olmalarının sağladığı iletişim avantajları, teknolojiye daha az maruz kalma gibi olumlu gelişmeler çocukların okulla aynı tempoda ders takibi yapmalarına, akademik motivasyonlarına ve dikkatle ders çalışma becerilerine istenen zamanda ve ölçüde yansıyacak mı?

Bazı çocuklar daha kolay uyum sağlarken bazı çocuklar zorlanabilir. Uyum meselesinde çocukların okula ve derse karşı tutumlarının yanında devam eden pandemi sürecinin beraberinde getirdiği kaygılar da rol oynayacaktır.

Peki anne- babalar nasıl bir kolaylaştırıcı rol üstlenebilir, beraber bakalım:

1. Esnek Olmak:

Okul için erkenden kalkmak, ders kitaplarını ve kıyafetleri bir gün önceden hazırlamak… Nereden çıktı bu rutinler? Uzun ve zorlayıcı uzaktan eğitim sürecinde bunlarla vedalaşan çocuklardan şu anda bunlara 'pat' diye uyum sağlamalarını beklemek gerçekçi olmaz. Bu durumda onlara hem rehberlik etmek hem de cesaretlendirici ve esnek olmak yerinde olacaktır. Bazı aksamalarla da olsa yavaş yavaş düzen yerine oturacaktır.

2. Cesaretlendirmek:

Çocukların pandemi sürecinde yaşadıkları kayıplardan biri de arkadaşlıkları başlatma ve sürdürme becerisine dair bazı davranışlar. Zaten bu konuda sosyal kaygıları olduğu için zorlanan çocuklar okula döndüklerinde her şeye baştan başlıyormuş gibi hissedebilirler. Sınıfta herkesin içinde parmak kaldırarak fikirlerini söylemekte, arkadaşlarına beraber kantine gitmeyi teklif etmekte ya da bahçede birilerinin yanına gitmekte 'eskisi gibi' olamayabilirler. Çocuklarla evde yapacağınız sohbetlerde sınıftaki arkadaşlarından, kimlerle nasıl bir iletişimi olduğundan bahsederek bu konularda yaşadıkları zorluklara dair duygularını paylaşmalarını teşvik edebilirsiniz. Arkadaşları eve davet etme veya onlarla buluşma gibi etkinliklerde yer alması konusunda zorlamadan teşvik edici olabilirsiniz. Pandeminin etkileriyle sosyal medyayı ve sanal oyunları arkadaş (?) edindiği için gerçek bir arkadaşlık kurmada ve sosyal hayata adapte olmada güçlük yaşamak ile daha az arkadaşlık kurmayı, topluluk içinde daha az konuşmayı ve yalnızca bir iki sıkı dostu tercih etmeyi ayırt etmek te bu meselede önemli gibi duruyor. Belki de hiçbir sorun yoktur.

3. Deneyebilirsiniz:

Pandemi koşullarının getirdiği maske- mesafe ve hijyen kurallarına dikkat ederek normalleşmenin sürdüğü bir dönemdeyiz. Bunu bir fırsat bilerek çocukların öğrenme ortamlarını çeşitlendirmeye artık başlayabiliriz. Bir araştırma yapacağı zaman kütüphaneye gitmesine, ödevlerle ilgili etrafta yardım edecek biri varsa arama motorundan önce ona danışmasına rehberlik edebiliriz. Bu rehberliği yalnızca öğrenmekle ilgili değil beraber vakit geçirmekle ilgili de sürdürebilir ve spora gitmek veya başka bir kursa yazılmak gibi serbest zaman aktivitelerine yer açmak için yönlendirici olabiliriz. Teknolojiden biraz uzak kalınabilecek fırsatları artık kollayalım ve hayatın her alanında ekranı içermeyen farklı yollar deneyelim.

4. Acele Etmeyin:

Bu başlık yavrusu sınav döneminde olan ebeveynler için. Az önce bahsettiğim gibi yüz yüze eğitime geçmek eskiye göre hem kolaylaştırıcı hem zorlayıcı bazı noktaları içerecektir. Sınav dönemi var olan sisteme dair bazı sorgulamalarla öfkenin tetiklendiği, gelecek kaygılarının arttığı, hem okula hem kursa hem kişisel eksikleri kapatmaya enerji harcandığı için yoğunluğun ve yorgunluğun daha çok olduğu bir dönem. Okula uyum sağlama çabası olan çocukların bir de sınava dair 'tavsiye bombardımanına' ve 'hadi hadi koş koş sınav var' söylemine maruz kalması zorlayıcı olabilir. Belki mevcut şartlarda olunmasaydı daha akademik odaklı bir rehberlik ön plana çıkabilirdi. Ancak mevcut durumda çocuklar tarafından daha fazla baskı hissedilebileceğini göz önünde bulundurmamız gerekir. Gözlemlediklerimden yola çıkarsam, merkezi sınavlarda başarılı olmanın anahtarlarından en önemlisi düzenli ve sistemli çalışmak. Yani çok çalışmak ve eksikleri 'hızlı hızlı' kapatmak anahtar koşul değil. Düşük bir tempoyu adım adım arttırarak ve düzenli çalışarak hedefe ulaşmanın mümkün olduğunu aklımızda tutmakta ve çocukları da bu doğrultuda yüreklendirmekte fayda var.

5. Siz Nasılsınız?

Çocuklar okula başladı, kamusal ve özel alanlara nerdeyse aynı seyirde girilip çıkılıyor, konserler ve tiyatrolar uzun zaman sonra yeniden hayatımıza girdi. Peki tüm bu güzel gelişmeler geçen bir yılda yaşadığımız ekonomik, sosyal, ilişkisel kayıpları; insanlarımızı kaybetmenin acısını; sürekli gözümüzün önünde olan istatistiklerin getirdiği kaygıyı yok etmeye yetecek mi? Bir yetişkin olarak çoğu yetişkin gibi siz de bu süreçten etkilenmiş olabilirsiniz. Belki uykularınız yeni yeni düzene giriyor, tarihleri karıştırıyorsunuz, kontrolünüz dışında geçip giden zamanın hüznünü duyumsuyor ya da yeniden yüz yüze geldiğiniz insanlarla 'eskisi gibi' olmadığınız hissiyle bazı duygusal tetiklenmeler yaşıyor veya başka değişimlerle yüzleşiyorsunuz. Tüm bunları sindirmek için kendinize şefkat göstermek, dostlarınızla duygularınızı paylaşmak, tek başınıza zaman geçirebileceğiniz alanlar yaratmak (evde yarım saati kendinize ayırmak ya da daha azı bile) size iyi gelecektir. 'Uçaklarda oksijen maskesini yanımızdakinden önce kendimize takmak' birilerine iyi gelmek için önce kendimizi düşünmemiz yönlendirmesinde bir metafor olarak sıkça kullanılır. Güçlü bir ebeveyn olmak demek çocuğumuz için ne yapabileceğimize odaklanırken aynı sıklıkta kendimize dönüp bakmayı içeriyor.

Ve tabii ki güçlülük, incinebilirliğin kabulüdür.

🖌Klinik Psikolog Sena Kübra Çataloğlu