Merhaba meraklı arkadaşlarım, artık beni tanıyorsunuz!😎
Ben ilk defa duyduğu ve bilmediği her şeyi ama her şeyi merak eden Hipermerak Arif.
Merak etmekle kalmayıp, hemen etrafındaki büyüklere, öğretmenlerine, arkadaşlarına, ansiklopedilere, internetteki bilgi sayfalarına bakan, merak ettiği konu ne ise cevabımı bulana kadar durmayan Hipermerak Arif. Merak ettiği soruların cevabını bulmazsa, uykuları kaçan Arif.😀
Bakın hemen anlatayım size. Geçenlerde az kalsın bir merakım yüzünden uykum kaçacak, sabahlayacaktım. Ama neyse ki uykusuz bir Hipermerak Arif'le uğraşmak istemeyen geniş ailem yardımcı oldu da cevabımı buldum.
Evet ,uykularımı kaçıran merak ettiğim soru şuydu:
Siz de merak ettiniz değil mi? "Hem Müezza ismindeki kedi kim, hem de bu kedinin neden dünyanın en şanslı kedisi olduğu" merak edilmeyecek konu mu? Evet, ben de sizin gibi çok merak ettim ve en ilginç sorularıma cevap vermekten hiç sıkılmayan dedemlerin evinin yolunu tuttum.
"Dede dede! Ben bugün komşumuz Ahmet amcayı bahçede bir kediyi, "Dünyanın en şanslı kedisi Müezza!" diye severken duydum. Çok merak ettim ama utandığım için Ahmet amcaya soramadım.
Dedem ona soru sorup dizlerine oturduğumda o en bilgiç edasıyla başlar anlatmaya. Önce bi "öhö, öhö!" diyerek boğazını temizler, dik oturmaya çalışır ve evlat diye başlar anlatmaya. Ama bu defa her zamankinden farklı bir halde, biraz duygusallaşarak başladı konuşmaya:
"Arif, evladım, hani komşumuzun çocuğu arkadaşın Ali, kuşunu kaybetmişti de çok üzülmüştü. Ben de o gün sana, bundan uzun uzun yıllar önce, kuşu ölen bir çocuğa taziyeye giden, çocuğun üzüntüsünü paylaşan Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'den bahsetmiştim ya!
Komşumuz Ahmet amcan kedisine onun adını vermiş. O sebeple ona çok şanslı diyor."
"Aa, dede! Peygamberimizin kedisi mi varmış?"
"Evet evlat. Peygamberimiz Hz. Muhammed, bir sefere çıktığında, ordunun önüne yavrularını emziren bir kedi çıkıyor. E tabii, merhametli olmanın en güzel örneği Peygamberimiz kedinin ezilmemesi için bir nöbetçi dikiyor. Kedi ve yavruları rahatsız olmasın diye de koca bir orduyu o kedinin etrafından dolaştırıyor. Bununla da kalmıyor tabii. Seferden döndüğünde o nöbetçiden kediyi istiyor ve kediyi sahiplenip adını Müezza koyuyor."
"Dede, şimdi anladım… Müezza gerçekten de dünyanın en şanslı kedisiymiş."
"Evet evlat. Biraz da nasıl bir kediymiş anlatayım da iyice merakını giderelim ister misin?"
"Müezza, muhtemelen bir sokak kedisiydi ve Mekke`nin çok sıcak çöl sokaklarından Hz. Muhammed`in merhameti, hayvan sevgisi sayesinde kurtulmuştu. Siyah beyaz bir Habeş kedisiymiş Müezza. Ağzının içinde üst damağında lekeleri olduğu söyleniyormuş. Hatta bu sebeple bir kedide bu çok sık rastlanmayan lekelerden varsa, bu kedilerin Müezza`nın soyundan geldiği kabul edilir. Hz. Muhammed, kedisi Müezza`yı o kadar çok severmiş ki bu sevgisinin en büyük örneği olarak şu olay anlatılır. Müezza bir gün bir sedirde oturan Hz. Muhammed`in giysisinin ucunda uyuya kalmış. Tabii dünyanın en merhametli insanı Hz. Muhammed, Müezza`yı uyandırmaktansa giysisinin ucunu usulca keserek kalkmayı tercih etmiş… Ya evlat, Ahmet amcan kedi Müezza için dünyanın en şanslı kedisi demekte haklı mıymış?"
"Evet dede evet. Çok haklıymış. Keşke biz de kedimize Müezza adını verseydik…"
"Geç kalmadın yavrum, senin kedin Fıtı Fıtı daha yeni doğdu. Ona da Müezza diyebilirsin."
Yaşasın o zaman hemen koşup evdekilere söylemeliyim.
"Yaşasın! Fıtı Fıtı, artık iki isimli. O artık Fıtı fıtı Müezza. Artık o da çok şanslı bir kedi!"
Neyse arkadaşlar, bir merakımı daha nasıl giderdim, siz de öğrendiniz.😎
Bir sonraki Hipermerak Arif soruları ile görüşmek üzere!😀
🖊Zozan Demirci
