Anne Babalar Buraya

DİJİTAL ÇAĞ - DİJİTAL ÇOCUK

EVLADIM ŞU MAKİNEYİ DOĞRU KULLAN

"Evladım bırak o tableti!"

Şimdilerde bu cümle çok da gerçekçi gelmiyor kulağa. Ne dersiniz?

Teknolojinin hızla geliştiği son yıllarda çocukların oyun ve iletişimlerinin gün geçtikçe daha çok sanallaştığından bahsedebiliriz.. Şimdilerde ise pandemi sürecinde, çocukların teknolojiyi kullanma sebebine öğrenme faaliyetleri de eklendi. Hâl böyle olunca önceki yıllara oranla elektronik cihazlarla geçirdikleri zamanın daha fazla olması da kaçınılmaz oldu.

Peki, "sınırlı ama verimli-öğretici teknoloji" dediğimiz dengeyi nasıl kuracağız? Yazımızda bu dengenin nasıl gözetilebileceğine dair bazı ipuçları verirken önceki yazımızda yer tutan okumayı sevdirme meselesini de "dijital okuma" odaklı ele alacağız.

Tıpkı biz yetişkinler gibi değişen dünyanın gerçeklerine ayak uyduran çocuklara, "Evladım bırak o tableti/telefonu!" demek yerine, yeni bir cümle kurmamız daha yerinde olur: "Evladım şu makineyi doğru kullan!"

Öncelikle söze, kitabı elle tutmanın, kokusunu içine çekmenin, hatırı sayılır bir kütüphane kurmanın (ve önceki yazımızda ele aldığımız kitap okumaya dair tüm faydaların) övgüsüyle başlayalım. Sonra Megan Daley'in bir başucu kitabı olan "Kitap Okuyan Çocuk Yetiştirmek"te belirttiği gerçeğe kulak verelim: "Maalesef şu anki durum teknoloji öncesi zamanlara dönmeyi imkânsız kıldığından zor da olsa dijital çağda kitap okumaya sahip çıkmalıyız." (s.155)

Günümüzde, ufak çaplı bir araştırma yapıldığı zaman rahatlıkla ulaşılabilecek birçok nitelikli çevrim içi kaynak var: Sesli kitaplar, bloglar (fikriyatcocuk.com gibi 😊), radyo tiyatrosu kayıtları ve hatta video oyunları!

Peki, neden sadece "yazılı" kaynakları değil "oyun" içeriklerini de saydık? Burada dikkat edeceğimiz nokta çocuğun sadece "vakit geçirmesi" değil elbette. Görsel, işitsel, zihinsel becerilerine de hizmet eden bir kaynakla hemhâl olması. Dolayısıyla bahsettiğimiz " dijital okuma" sadece yazı içeren ve akademik gelişime katkı sunan metinlerle sınırlı değil.

Meşgul olabilecekleri pek çok konuyu kapsayan çeşitli içerikler, sanat algılarına, görsel hafızalarına, okuduğunu anlama ve dinleme becerilerine çok güzel katkılar sunabilir. Eline kitap alınca uykusu gelen veya okuma zorlukları sebebiyle (özel öğrenme güçlüğü, görme bozuklukları vs.) kitaptan soğumuş olan çocuklar bu yolla da bir metni kurgulama, anlama ve analiz etme becerilerini geliştirebilir, kitaplarla aralarını ısıtabilirler.

Öyleyse şu söze kulak verelim:

Ekran, okuma oranlarını düşüren bir etken olmaktan çıkıp okumanın altın çağını başlatabilir.

Tabii ki, teknolojinin bir cazibe ve dikkat merkezine dönüşerek çocukları gerçek dünyaya yabancılaştıran yüzünü de unutmamak gerekir. Ekran kullanımı ne kadar nitelikli olursa olsun bir bağımlılığa dönüşmemeli. Sınırlandırma noktasında verilebilecek çok daha fazla öneri olsa da bazı temel taşlar şunlardır denebilir:

ÖNCELİKLE SİZ TEKNOLOJİYİ İYİ KULLANIN: Nasıl ki çocuğunuzu bilmediğiniz bir sokağa "salmıyorsanız" sınırsız bir teknoloji gezegenine de "ben anlamıyorum." diyerek emanet etmek olmaz. Dolayısıyla tüm imkânlarımızı kullanarak teknolojik cihazları öğrenmemiz gerekir.

ORTAK DİL: Çocukların kullandıkları cihazları öğrenmek sadece onların "neler yapıyor olduğunu anlamak" amaçlı değildir. Nasıl ki beraber kitap okumak, birçok faydasının yanında "birlikte vakit geçirme" gibi bir amaca hizmet ediyorsa teknolojik cihazlar da hem "ortak dil" yakalama hem beraber oyun oynama gibi amaçlara hizmet edebilir. Bahsettiğimiz "nitelikli" kategorideki video oyunlarını birlikte zaman geçirme aktivitesi olarak da düşünebilirsiniz.

SINIRLILIK PRENSİBİ: Peki bu ne demek? Çocuklara zararlı olabilecek içerikleri engelleyen basit yöntemler var. İnternet tarayıcınızda yapacağınız çok basit işlemlerle zararlı içeriklerin çocuklarınıza erişmesini engelleyebilirsiniz. Sadece çocuğunuza yönelik değil evdeki tüm cihazlara yönelik bir filtreleme prensibi edinebilirsiniz. Belli saatlerde sosyal medyadan gelen bildirimleri ortak bir kararla herkesin kapatması da ev kuralı olarak benimsenebilir.

PARK ALANI: Telefon/tablet vb. cihazlarınızı akşam uyumadan mümkünse 1 saat önce koyacağınız ortak bir alan belirleyebilirsiniz. Buraya telefonlarınızı hep beraber koymak birbirinize şahitlik etmek açısından hem çocukları hem yetişkinleri sınırlandıracaktır.

🖋Sena Kübra Çataloğlu